Çiftliklerde Sinek İle Mücadele
Sinekler gerek sebep oldukları hastalıklar gerekse verim kayıplarından dolayı sığır yetiştiriciliğinde ekonomik kayıplara neden olmaktadırlar. Bir sığırın her bir yanında 100 sinek veya toplamda sığır üzerinde 200 sinekten fazla sinek varsa ekonomik kayıplar olduğu bildirilmektedir. Sığır yemini tüketmek yerine sineklerle mücadeleyle uğraşmaktadır. Bu şekilde sinekler boğayı aşımdan alıkoyabilmekte, sağmal ineklerde süt verim kaybı ve canlı ağırlığında azalma ve buzağılarda da sütten kesim ağırlıklarının düşmesine neden olmaktadır.
Amerika ve Kanada ‘da yapılan çalışmalarda sinek bulunmayan ortamda tutulan tosunların bu sineklerin yoğun bir şekilde bulunduğu yerde kalan tosunlara göre 5-8 kg daha fazla canlı ağırlık artışı gösterdikleri belirlenmiştir. Ayrıca buzağıların 5-7 kg daha yüksek sütten kesim ağırlığı gösterdikleri belirlenmiştir. Sineklerin rahatsız ettiği ineklerde süt veriminde %20 düşüş olduğu belirlenmiştir. Düvelerle yapılan bir diğer çalışmada ise sinekle mücadele yapılan bir yerde 89 günde, 152 kilo civarına ulaşırken sinekle mücadele yapılmayan yerde 100 kg civarında kaldıkları tespit edilmiştir. Kiloda bu avantaj sağlanırken bir de bu düvelerin gebelik ve döl tutmalarında da dolaylıda olsa bir iyileşme olacağı dolayısıyla ekonomik kazancın kilo kaybının önlenmesinden fazla olacağı öne sürülmektedir.
Sığır yetiştiriciliğinde problem olan başlıca sinekler; karasinek, at sineği geyik sineğidir. Bu sineklerden bazıları sığırın gözü ağzı burnu çevresinde gezerek buradaki salgılarla beslenerek gözde çeşitli enfeksiyonlara ve rahatsızlıklara neden olmaktadır.
Sineklerin çevreye, hayvanlara ve çalışanlara rahatsızlık verdiği, stres kaynağı olmanın yanı sıra birçok hastalığın bulaşmasında ya mekanik ya da biyolojik olarak rol oynamaktadırlar. Sinekler mavi dil hastalığı, üç gün hastalığı, Epizootik hemorajik hastalık, akabane, LSD (Lumpy Skin Disease) hastalığı, pembe göz hastalığı, yaz mastitisi, IBR ve bruselloz gibi hastalıkların bulaşmasından, naklinden sorumlu olurlar. Ortamın ısınmasıyla birlikte sinekler ortaya çıkacak, tehdit oluşturmaya başlayacaklar. Öyleyse; sinek mevsimi gelmeden önce alınacak önlemleri gözden geçirmekte yarar vardır. Sineklerle mücadele onların biyolojik döngülerine bağlı olarak, bir bütün halinde sürdürülürse başarı şansı olur. Sürü yönetiminin vazgeçilmez ilkesi olan "kuru ve temiz" ilkesi, bu mücadelenin de başlıca koşuludur. Sineklerle mücadele temizlik, nem kontrolü, gübre yönetimi ile yakından ilgilidir. Mücadele esnasında sadece ergin, uçan sineklerle uğraşmak tek başına çözüm getirmez. Sinekler yumurtadan çıkmadan önce mücadele başlatılmalıdır. Sineklerin biyolojisinde sıcaklık ve nem en önemli faktörlerdir. Nem %40-70 arasında olduğunda yumurtadan çıkma süreci başlar. %30 nemliliğin altındaki ortamlarda yumurtadan larva çıkması mümkün olmamaktadır. Sinek biyolojisinde nem ve sıcaklığın yanı sıra organik ortam da onlar için olumlu faktörlerdendir. İnek barınakları ise sineklere bu organik ortamın tam olarak sağlandığı yerlerdir. Özellikle yemliğin inek tarafındaki kısmı her zaman yem artıklarının döküldüğü, nem ve sıcaklıkla da sinek yumurtaları için uygun ortamın yaratıldığı bölgelerdir. Sinek popülasyonu ile mücadelede sineklerin üreme ortamlarının bilinmesi bizi başarıya götürecektir. Sineğe yarar sağlayan, bizim sineklerle mücadelemize engel olan bölgelerden biri de suluk çevreleridir. Suluk çevrelerindeki ıslaklık, kaçıran vanalardan sızan ya da ineklerin ağızlarından etrafa yayılan sular sineklere yaşam ortamı oluşturur.
Sivrisinekler için en önemli yaşam ortamı birikinti, durgun sulardır. Çiftlikte birikinti sular görünür haldeyse önlem almak gerekir. Ancak; çiftliklerde gizli durgun su kaynakları da vardır. Örneğin; eski araba lastikleri, atık pet şişeler, kırık kovalar ve benzerleri etrafta gizli sivrisinek üreme ortamları meydana getirirler.
Sinekler özellikle yaz aylarında sürünün en önemli risk faktörü halindedirler. Süt verimini, işçi aktivitesini düşürdükleri gibi, ilaç masraflarının da artmasına sebep olurlar.
Sinekler, bir biyolojik döngü içerisinde yaşar ve çoğalırlar. Ergin sinek yumurtlar, yumurtadan larva çıkar. Larvalar pupa haline gelir. Pupalardan ergin sinek çıkar, böylece döngü devam eder. Mücadelede ise döngünün her safhası ile uğraşmak gerekir. “Ergin sineklerle uğraşırken, diğer yandan yumurtaları, larvaları ya da pupaları nasıl yok ederiz? Nasıl, ergin hale gelmeden sineklerle baş edebiliriz?” diye çaba göstermek gerekir. Uçan, ergin sineklerle uğraşıp durursak, daima bu savaşı biz kaybederiz, sinekler kazanır.
Sineklerle mücadele yöntemleri:
1- Sineklere iyi bir ortam sağlayan gübrelerin temizliği ihmal edilmemelidir.
2- Mücadelede üç ana yöntem uygulanır. Fiziksel, biyolojik ve kimyasal yöntemler. ABD'de inorganik altlık materyali olarak yatak yerlerinde kum kullanımı biyolojik mücadele yöntemi olarak değerlendirilir. Çünkü kum altlık organik olmadığı için, sineklere üreme ortamı sağlamaz.
3- Mücadelede her bir yöntemi ayrı ayrı uygulamak, yani toplu mücadele yöntemlerini birlikte uygulamak gerekir.
4- Yemlik makaslarının inekler tarafındaki kısmında sineklere uygun bir ortamın oluştuğunu söylemiştik. Bu bölgenin haftada bir kompresörle üflenmesi sineklerin üreme ortamını bozacaktır. Çok yararlı bir yöntemdir.
5- Sinek larvalarıyla, yumurtalarıyla, pupalarıyla beslenen böceklerin kullanılması biyolojik mücadelede başarı sağlar. Özellikle ABD'de insan ve hayvanları sokmayan, sadece sinek pupalarına zarar veren bir çeşit yaban arısı biyolojik savaşta çok kullanılır.
6- Sineklerin doğal düşmanlarının kullanılması yaygın bir uygulamadır. ABD'de sinek yumurtası yiyen, başka hiçbir şeye zararı dokunmayan böcekler hayvan başına hesabıyla üretici firmalardan alınıp çiftlik arazisine salınırlar.
7- Sinek yumurtalarıyla savaşın diğer bir yolu ağızdan verilerek, hiçbir sistemik etki göstermeden dışkıyla çıkan ve gübrede yumurta yaşamasına olanak tanımayan oral larvisid'lerdir. Bu yöntem de yine ABD'de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlar kesinlikle süte, ete geçmezler, vücutta emilmezler. Zararlı hiçbir etkileri yoktur. Sadece dışkıda yumurta üremesine engel olan oral larvisidler daha çok yalama taşı, yalama kovası tarzında ineklere, danalara verilirler. Kalıntı bırakmaz, yalama kovasını tuz, vitamin ihtiyacı için yalayan sığırlar tarafından ağızdan alınır, bağırsaktan emilmeden geçer. Çok yararlı bir uygulamadır. Binlerce dananın, yüzlerce ineğin bulunduğu bir çiftlikte hiç sinek görmemenin yolu bu tip mücadelelerin sonucudur.
8- Fiziksel mücadelede temizlik dışında, sinek telleri, yapışkan sinek tutucular, tuzaklar kullanılabilir.
9- En çok kullanılan yöntem kimyasal savaştır. Çeşitli kimyasal bileşikler sinek öldürücü olarak kullanılırlar. Bunlar çevreye zarar vermeyen maddeler olmalıdır. Sprey şeklinde, kalıcı olarak sürme şeklinde, ilaçlı perdeler, kulak küpeleri şeklinde kullanılan sinek öldürücü preparatlar mevcuttur.
10- Yukarıda sayılanların hepsinin sineklerle savaşmamızda önemli rolleri vardır. Yapılması gereken mevsim başında harekete geçerek, tümünü kombine şekilde, düzgün aralıklarla kullanmaktır. Bütün bilinen yöntemler birlikte kullanılırsa kimyasal madde kullanımı da en az düzeyde tutulabilir.
Sinekle mücadelede kullanılan başlıca metotlar, Ahırlar sinek probleminin en çok yaşandığı yerler olup sinekle mücadele için pek çok metot geliştirilmiştir. Özellikle, gübreliklerin çeşitli sinek öldürücülerle ilaçlanması, çeşitli sinek öldürücülerin sinek çekici besinlerle karıştırılıp verilmesi ve duvara, zemine uygulanan ve belirli süre etkisini koruyan sinek öldürücüler ile kağıtlara emdirilmiş sinek öldürücüleri satan çeşitli firmalarda bulmak olasıdır. Yurt dışında bunlara ek olarak, pek çok metot ve uygulama şekli geliştirilmeye devam etmektedir. Kulak küpeleri veya sırt süngerleri sprey ve yem katkıları bunlara örnek olarak verilebilir.
Ayrıca ahırda hayvanların her gün sürekli geçmek zorunda oldukları mesela su yolu veya yemliklere geçiş gibi yerlerin geçit kısmına yerleştirilen içinde sinek öldürücü olan torbaların asılmasında kullanılan bir uygulamadır. Ancak bu torbaların kuru ve sürekli ilaç ile dolu olmasına dikkat edilmesi gerekir. Bir diğer metot ise çeşitli mineral yağa karıştırılmış sinek öldürücü sırt süngerlerin kullanımıdır. Buda yine önceki metotta olduğu gibi ahırın geçit kısımlarına yerleştirilmelidir. Bu süngerlerin haftada bir ilaç içeren yağla iyice doymuş hale geldiğinden (4 litre mineral yağ, 6 m uzunluğunda süngere kullanılmalıdır) iyice emin olmak gerekir.
Hayvanın sırt çizgisine damlatılan sinek öldürücülerde söz konusu olup bu ilaçlar 3-4 hafta etkili olmaktadır. Ancak yine de satın alınan ilacın talimatlarına dikkatle uyulmasında fayda vardır. Spreylerde sinekle mücadelede kullanılan bir diğer metottur. Bu spreylerin etkinliği kullanılan ilacın özelliklerine ve içeriğine göre değişkenlik göstermektedir. Erginlerle mücadele yerine larvaların yok edilmesine yönelik olan yem katkıları uygulaması yeni sinek oluşumunu önlemeyi amaçlamaktadır. Bu metot kullanıldığında komşu veya diğer kaynaklardan gelecek sineklerle mücadele için sineklerin çıktığı dönemde diğer kontrol metotlarının ayrıca kullanılması gerekebilir. Standart hap yutturma tabancası ile hayvana verilebilen irice haplarda sinek öldürücü olarak kullanılmaktadır. Kesin sonuç için bütün sürüye uygulanması gerekmektedir. Bu haplar gübrede yeni sineklerin üremesini önlemektedir. Sığır yetiştiriciliğinde belki de en kolay ve etkin sinek öldürücü uygulama metodu sinek öldürücü ilaç ile doyurulmuş kulak küpeleridir. Sığır üzerinde olan sineklerden en çabuk ve etkili şekilde kurtulma yolu bu küpeler olmaktadır. Yapılan bazı uygulamalarda küpe takıldıktan 15 dakika sonra sineklerin sığırın vücudunu terk ettiği bildirilmektedir. Etkin çözüm için sineklerin çoğalma mevsimi başlangıcında sığırın her iki kulağına da küpelerin takılması gerekir. Bu tüm sineklerin yoğun olduğu dönemde etkili sonuç verecektir. İki tip kulak küpesi olup fark, aktif bileşen olarak organophosphate veya pyrethroid kullanmasıdır. Bu metotta da tüm sürüdeki tüm hayvanlara uygulama yapılması gereklidir.
Hangi metot olursa olsun uygulanacak sinekle mücadele programında dikkat edilmesi gereken dört temel nokta vardır.
1. Satın almadan önce iyi bir piyasa araştırması yaparak ve uzman görüşü alınmalıdır.
2. Mevcut sineklere daha önce mücadele yapılıp yapılmadığı ve yapıldı ise kullanılan ilaç ve etken maddenin bilinmesi direnç gelişip gelişmesinin kontrolü açısından çok büyük önem arz etmektedir.
3. Uyarı, önlem ve kullanım talimatlarına kesinlikle uyulmalıdır. Kullanılan sinek öldürücüler, çocuklar, diğer hayvanlar ve çalışanlar için toksik özellikte olabilmektedir. Belirtilen doz ve uygulama şeklinden farklı bir uygulama hassas hayvanlarda zehirlenmelere neden olabilir.
4. Kullanılan sinek öldürücülerin vücutta kalma süresi ve geri alınma süreleri konusunda bildirilen talimata kesinlikle uyulmalıdır.
Bu sineklerin başlıca üreme yeri ise, bozulmuş yemler, çeşitli organik atıklar, gübre ve gübreliklerdir. Ayrıca sinekler yumurtalarını bırakmak için gübre ve diğer bazı materyale gerek duyarlar. Gübrenin ahırdan toplanıp çekilmesi ve uygun şekilde depolanması ile sinek probleminin büyük kısmı ortadan kalkmış olacaktır. Ahırda eğer iyi değerlendirilir ve işlenme olanağı bulunursa para demek olan gübre dikkate alınıp gerekli önlemler alınmadığı için ülkemizde problem kaynağı olarak görülmektedir. Oysa gübrenin çok değerli bir şekle dönüştürülmemesi için hiç bir neden yoktur. Ahırda gübre ve gübrelik konusu ile üretilen gübreni biyogaz, katı gübre ve sıvı gübre formlarına dönüştürülmesi için gerekli teknikler bugün için gelişmiş düzeydedir. Bu konuda da uzman görüşler ile başarılı uygulamalar yapıldığı bilinmektedir.
Sütçü çiftliklerdeki sinek mücadelesi için en önemli nokta, yumurtlama (çoğalma) yerlerinin kısıtlanmasıdır. Bunu yapabilmek için temizlik (sanitasyon) elzemdir. Sanitasyon, nem kontrolü ve gübre (dışkı) idaresi en önemli hususlardır. Ergin sinek mücadelesi diğerine kıyasla, yumurtadan çıkmadan önceki dönemde bu noktalara dikkat ederek yapılan mücadele daha kolaydır.
Sineklerin üreme yerlerini, temizlik ile kısıtlayabiliriz. Pek çok çeşit sinek vardır (at sineği, karasinek, ev sineği, yüz sineği, vb.). Ev sineği gibi pek çok sinek, %40-70’lik nemdeki organik bir madde içinde yumurtadan çıkabilir. Yumurtadan çıkmanın tam süreci, 7 gün ile 14 gün arasında gerçekleşebilir. Yumurtadan çıkışın zamanlaması, sıcaklık gibi ortam değişkenlerine bağlıdır. Tipik olarak sinek popülasyonu ve yumurtadan çıkan sinekler ortam sıcaklığı ile birlikte artar. Buna bağlı olarak, ağustos gibi yaz aylarında sinek popülasyonları, en yüksek miktarlara ulaşır.
Serbest yataklı barınaklarda, özellikle yemlik yakınlarındaki ineklerin durduğu taraftaki kenara dikkat etmemiz gerekir. Bu bölge çoğunlukla gözden kaçar ve temizlenmesi güçtür. Düşen yem parçaları bu bölgede birikir ve spreyler benzeri yerlerden gelen su ile nemlenerek sinekler için mükemmel bir ortam teşkil eder. Bu bölge, en az her yedi günde bir temizlenerek, olası sinek kuluçka dönemi engellenmelidir. Serbest yataklı sistemlerde, en iyi uygulama, haftada bir inekler sağımda iken kenarlarda biriken organik materyalin uzaklaştırılarak yemlik yolunun temiz ve kuru hale getirilmesidir. Toprak zeminli serbest sistemli barınaklarda ise, tabanın alt üst edilerek gübrenin kuruması temin edilmelidir.
Tüm bunların yanında biyolojik sinek mücadelesini tercih edenler de vardır. Bu mücadele şeklinde, doğal bir sinek avlayıcıyı canlı ortama katmak gerekir. Bu biyolojik sinek mücadele programları da iyi bir sanitasyon programı ile birlikte yürütülmelidir.
Sinekler yumurtadan çıktıktan sonra ergin sinek probleminiz başlamış olur ve bu aşamada da kimyasal (ilaçlı) mücadele gerekir. Bu mücadele şeklinde, kalıcı insektisit etkisi olan spreyler, sinek yakalayan yemler, kulak küpesi, sinek şeritleri ve sinek kapanları kullanılabilir.
Karasineklerin hayvanlarda neden olduğu problemlerin başında; stres, fiziki rahatsızlık, az beslenme, kilo kaybı ve süt veriminde düşüş, hastalıkların yayılması ve enfeksiyonlarda artış, pembe göz, parafilaria, thelezia, mastitis, anthrax, escheridhia coli, tuberculosis ve salmonella gibi hastalıklar yer alır.
1 kg hayvan gübresinde 15.000 adet karasinek üremektedir. Sadece tek bir sinek 1.000 adet yumurta bırakabilir. Hızla çoğalan sinekler maliyetlerin %10 artmasına sebep olur.
Ancak, sinekler de kullanılan çeşitli sinek öldürücülere karşı direnç geliştirme özelliğindedirler. Bu nedenle kullanılacak ilaçların zaman içinde dönüşümlü olarak kullanılması tavsiye edilmektedir.
Diğer Benzer Yazılar
Kaliteli Ürün Dünyamızla Verimliliğiniz Artacak!